17 Aralık 2007 Pazartesi

Hayvan (!)

Güne yine can acıtan bir haberle başladım. Artık gelenekselleşmiş 'Bodrum'dan dönen tatilciler arkalarında yüzlerce evcil hayvanı sokaklarda bıraktılar' haberinin 2007 zamanı gelmişti. Biliyorsunuz böyle kaymak bir kısım var. Yaz kış demiyorlar ya Cunda'dalar ya Bodrum'da hava bozunca pat eve. E bu hafta sonu da Bodrum'a yılın ilk karı yağınca; vakit eve dönme ve bu arada evlerine kabul ettikleri evcil hayvanlarını şutlama vakti oldu.

Gebeş gebeş evlerine dönerken arkalarında bıraktıkları 'Kangal, İngiliz seteri, kaniş, buldog, Sibirya kurdu ve terrier' cinsi köpeklerden anlaşılacağı üzere bu vatandaşların maddi anlamda bir sıkıntıları yok. İnsanın evine kedi/köpek alması silah zoruyla olmadığı için oldum olası eve alınan bir hayvanın nasıl sokağa atılabildiğini, size bu kadar bağlanmış bir canlıya nasıl bu kadar zalimce davranıldığını anlayamadım. 


Neyse ki sayı ve imkan bakımından çok yeterli olmasa da gönüllüler ve hayvan barınakları var. Her ne kadar buralar için kampanya yapanlar 'meczup' addedilseler veya 'ohooo önce sokaktaki evsizler nolcak' türü yersiz laflara maruz kalsalar da yılmıyorlar, yılmasınlar.

Evinize bir dost aldığınızda başınıza nelerin geleceği üç aşağı beş yukarı bellidir. Kedi sahipleri biraz daha şanslıdır ama genelde dostlarınıza vakit ayıracak, gezdircek, veterinere götürecek ve de seveceksiniz. Köpek alıp da gezdirmek gerektiğini bilmeyecek kadar sarışınsanız itirazım yok ama 'aaa bunu da günde 3 kere gezdirmek lazımmış benim o kadar vaktim yok o zaman ben bunu bi otoyol kenarına/yazlığıma bırakayım' diyorsanız sizde pek insanlık kalmamış. Gerçi bütün bu haberleri gördükten sonra 'hayvan' lafının bir küfür olduğu ve 'insanlık kalmamış' tabirinin de anlamı üzerine yeniden düşünmek gerekiyor gibi...