Mekanın Parkorman olduğu bu güzel günde sabah 11-13 arası Basın ve V.İ.P’lere ayrılmıştı. [V.İ.P yerine bundan sonra Bekir Coşkun’un muhteşem kısaltması gibi Ç.Ü.K kullanmalı yani Çok Ünlü Kişi :)] Bir kez daha tanıklık ettim ki Basın ve Ç.Ü.K’ler en ballı kesimin en önde gidenleri. Sabahtan kendilerine Padişah kahvaltısı hazır edilmiş, sefil halk aralarına katılmadan rahat rahat binsinler diye tüm Zorb’lar hazır edilmiş vs. Söylemeye gerek yok Ç.Ü.K olarak değil, basın davetlisi olarak katıldığımız bu günde tüm Zorb’ları tecrübe ettik.
İlk Zorb biraz daha riskli gözüken yüksekten yuvarlanma. 7 – 8 mt yükseklikte bir balondan kaydırağın (daha bilimsel olarak eğik düzlem de diyebiliriz) üzerine çıkıyosunuz, orada Zorb sizi bekliyo. İçine girip elleri, ayakları sıkıca bağlıyosunuz, göğüsten çaprazlama kemer takıyosunuz. Da Vinci eserine benzediğiniz kısım burası işte. Ondan sonra sizi paldır küldür yuvarlıyolar. Balon kaydıraktan inme kısmı kolay da, yerle temas ettiğinizde biraz zıplıyosunuz adrenalin de tam bu noktada tavan yapıyor zaten! :) Binmeden sordum daha kusan birisi olmamış. İçeriden nasıl gözüküyor merak ediyorsanız aha tam olarak şöyle bir şey.
Türkiye’de bir yerlerde var mı veya bir daha Türkiye’ye gelir mi bilmiyorum ama bir şekilde fırsatınız olursa kaçırmayın derim.
İlginç bi not: Bir Zorb toplam 500 kez kullanılıyormuş. Sanırım sonra patlama riski falan oluyor.
Nedir ne değildir merak edenlere şuraya bakmalarını önerebilirim.