O gün geldi... 25 yıl 10 ay sonra çocukluk, öğrencilik, aylaklık -adına her ne diyorsanız- dönemi benim için bitiyor: Yarın işe başlıyorum! Aslında ilk gün için menümüz hafif, sadece oryantasyon toplantısı ile idare edeceğiz ama içten içe biliyorum ki bundan sonra bu günlere dönmemin tek yolu -eğer işsiz kalmazsam- emeklilik.

İş hayatımdaki tek hedefim şu soldaki abi gibi olmamak, yani mümkünse men in black şeklinde tartan piste çıkmamak, pilimi bitirene kadar çalışmamak... İş görüşmelerinde gelen bitmez tükenmez sorulardan biri olan "Kendinizi çıkmaz ayın son çarşambasında nerede görüyorsunuz?"'a da karşımdakinin gözünün içine bakarak bunu söyledim. Umarım dileğim çıkar ne diyelim...

Artık günlerini laptop başında geçirecek bir bünye olarak daha fazla yazmak sözü ile bu post'u noktalayalım. Çalışanlara Allah kolaylık versin; çalışmayanlar hiç başlamasın! [Amma havaya girdim gören 10 yıldır Londra Borsasını yönetiyorum sanacak! :)]
Not: İş adamı/Businessman demiyomuşuz, çok seksist. Businessperson/İş insanı diyoruz. Çok havalı.